8 Temmuz 2017 Cumartesi

Roma ve İtalyan Kültürü

Roma "yorgun ayakların şehri" olarak bilinir. Görülecek o kadar çok şey var ki, bir oraya bir buraya gidelim derken, farketmeden kilometrelerce yol yürümüş olursunuz. Bu sebeple sizin için elimden geldiğince kısa ve öz olarak Roma'yı ve İtalyan kültürünü özetliyorum.

Barok mimarisiyle tarih kokan Roma sokakları, her döndüğünüz köşede karşınıza bir sürpriz çıkarır.

Binaların eskimiş olduğuna, ya da bakımsız göründüğüne takılmayın! Roma'ya ruhunu ve atmosferini veren tam olarak da binaların doğallığının bozulmamış olması.

Başlıca görmeniz gerekenler:

Centro Storico (tarihi merkez)

Pantheon
Sutunları 2000 yıllık olan daire şeklindeki bu tapınak pagan döneminde (Antik Roma) yapılmıştır, fakat romalılar hıristiyan olunca kiliseye çevrilmiştir. Pantheon un kelime anlamı yunancadan gelir ve 'Bütün Tanrıların Tapınağı anlamını taşır. 
Ortası delik olan kubbesi, güçlendirilmemiş betondan yapılmıştır ve bu metodla yapılan kubbeler arasında dünyadaki en büyük kubbedir.

Kolezyum
İtalya ve Roma deyince gözümüzde canlanan aklımıza gelen ilk yerlerden biri.
Antik Roma'da gladyatör dövüşlerinin yapıldığı, halka açık gösteriler ve infazların da gerçekleştirildiği amfi tiyatro şeklide büyük arena. 2007 yılında dünyanın yeni yedi haritasından biri olarak seçildi.

Forum
Antik Roma'nın merkezi. Politika, ekonomi, dini ritüeller, kutlamalar ve ticaret te dahil bir çok alanda her şeyin yapıldığı başlıca merkez.

Vatikan
Katolik Hıristiyanlığın merkezi olan Vatikan, katolik mezhebinin ruhani lideri Papa'nın de içinde yaşadığı dünyanın yüzölçümü olarak ikinci küçük devleti olarak bilinir. 

Trastevere
Turistik fakat Romalıların ağırlıkta olduğu restoran ve barların yoğun olduğu güzel bir bölge.

Yürüyüş tavsiyesi:
Piazza Navona'dan Campo di Fiori'ye oradan da Ponte Sisto dan Trastevere'ye doğru ilerleyin...

Tiber Nehri
Ağaçlarla çevrelenmiş nehir kıyısında yaz kış yürüyüş yapmak mümkündür.
Yazın nehir kıyısını daha da şenlendirmek için buraya kafe-bar tarzında bir çok mekan kurulur.

James Bond son filminin bir sahnesi Roma'da nehir kıyısında çekimiştir.
O anda oradaydım👍 (bakınız resimler)



Aperetivi kültürü 🥂
Bizim kanepe dediğimiz tarzdaki yiyecekler. İtalyanların günlük alışkanlıklarından biri de, akşamüstleri, genelde iş çıkışına denk gelen saatlerde atıştırdıkları öğün. Tercihen bir kadeh şarap ya da birayla. Bir çok restoran açık büfe şeklinde aperetivi sunuyor.

Kahve kültürü ☕
Cappucino sabah kahvaltıda içilir ve akşamüstleri ya da yemeklerden sonrası için uygun olmayan bir içecek gibi görülür.

İtalya'da Starbucks ve benzeri tarzda kafeler yoktur. Böyle yerlerin kahve kültürünü zedelediğini  düşünürler.
Kahve espresso şeklinde en güzeldir ve içine su, tatlı soslar ve benzeri katılıp içilen kahveler kahveye hakarettir.

İtalyanların kahvaltı anlayışı cappucino ya da espresso ile birlikte yenen tatlı kuruvasanlardan oluşur. Espresso ayrıca yemeklerden sonra da içilir. 

🍷Şarap kültürü o kadar yaygındır ki, çalışanlar öğle yemeyi molasında bile yemekle birlikte 1 kadeh şarap içmekten çekinmezler
 
🍽Turistik bölgeler dışında, bir çok restoran öğleden sonraları kapanır ve akşam üstüne ancak açılır (saat 3 ile 7 civarları). Aperativi kültürü de bu saat aralıklarında fazla acıkmamak için idealdir.

Gerçek italyan restoranları her perşembe günleri gnocchi pişirirler (küçük toplar halinde servis edilen patates püresi).

🍦Dondurma ünlü italyan 'Gelato' sunu yemeyi unutmayın.

🍕Pizza
Parça pizza satan mekanlarda pizzanın değişik lezzetlerini keşfedin.



🇮🇹İtalya
Kuzey ve Güney İtalya birbirinden farklıdır. Kuzey İtalya Avrupa kültürünü daha yakından temsil ederken, güney İtalya bizim için daha alışılagelmiş, tanıdık olan yönleriyle Akdeniz kültürünü temsil eder.
Fakat Roma bu iki bölümün güzel bir karışımıdır. İtalya'yı görmek istiyorsanız, Roma, İtalya'nın toplamının bir şehirde özetlenmiş hali gibidir.

İtalyanlar
Roma'da ya da diğer büyük şehirlerde yaşayanlar başta olmak üzere, İtalyanlar stresli insanlardır, sabırsızdırlar. Bunu trafikte daha kolay hissedebilirsiniz 🚗
Bunun dışında her Akdeniz kültürünü taşıyan halk gibi sıcak kanlı ve misafir perverdirler.

4 Temmuz 2017 Salı

Sakız (Chios) Adası, Yunanistan

Sakız Adası Yunanistan'ın beşinci büyük adasıdır. 55.000 civarı nüfüsü ile Yunanistan'daki zengin adalardan biridir.
Temel geçim kaynağı turizm değil, damla sakızı ve denizciliktir. 
Adanın güneyindeki sakız köyleri, ve orta kısmındaki tarihi manastır turistlerin en uğrak yeridir.

Her şeyi yazarsam bu blog çok uzun olacağı için, bir kaç günde görebileceğiniz, kendimce önemli olduğunu düşündüğüm yerleri sizinle paylaşıyorum. 

Sakız'ı rahat rahat gezmek istiyorsanız en az 4-5 günlük bir süreye ihtiyacınız olacaktır. 


SAKIZ MERKEZ

Aplotaria Çarşısı
Deniz kenarından bir kaç sokak yukarıda olup iki tarafı dükkanlara dolu olan bir sokaktır. Pazartesi günleri dükkanlar saat 2 den sonra açılmaz. Haftanın diğer günleri de saat 2-5 arası siesta yaparlar. Pazar günleri bir çok yer kapalıdır.

Sakız (Chios) Kalesi
Aslında tam bir kale değil de kalenin surları demek daha doğru olur.
Kale içinde Osmanlı dönemine ait eski evler görmek mümkün. Meydanında ise tavernalar ve kafeler dinlendirici bir ortam yaratıyor. Ayrıca Osmanlı mezarlığı ve Hamam da dikkatinizi çekecek. 

Chios Merkez Müzeler
-Bizans müzesi, merkezde bulunan 1800 lü yıllara ait caminin içinde sergileniyor.
-Denizcilik müzesi şehir merkezinde bir malikâne de yer alırken,
-Korais kütüphanesi'ne de uğramayı ihmal etmeyin. 1792 de kurulan bu kütüphane, Yunanistan'ın en büyük kütüphanelerinden biridir.

Yel değirmenleri merkezden 15-20 dakika yürüyüş mesafesinde olup Sakız'ın sembolü niteliğindedirler.

Homeros taşı (Daskalopetra)
Vrondatos'da bulunan bu taşın etrafında antik çağdan ünlü ozan Homeros'un öğrencilerine ders verdiği söylenir.


ORTA KISIM(dağlara doğru)

Nea Moni Manastırı
UNESCO Dünya mirasları listesinde, Bizans dönemine ait mozaikleriyle ünlü 1000 yıllık bir manastır. İçeride küçük bir müzesi ve 1822 yılında katliamda ölen insanların kemiklerinin sergilendiği özel bir bölümü var. Öğlen 12-16 saatleri arası kapalı olabilir. Ziyâret saatlerini kontrol edin.

Anavatos Köyü
Diğer adıyla hayalet şehir. Dışarıdan görülmesi mümkün olmayan bu köy, terkedilmiş harabe evlerle dolu. Biraz yorucu olsa da tepeye kadar çıkıp, ortamdaki sessizliği dinlemenizi tavsiye ederim. 

Avgonyma Köyü
Gün batımı izlemek için ideal!


GÜNEY KISIM (Sakız Köyleri olarak bilinir)

Mesta Köyü
Orta çağda, korsanlardan korunmak için dıştan kale gibi, içten labirent gibi inşa edilen bu köy sizi geçmişe götürecek.
Mesta kilisesi Sakız'ın en büyük kilisesi olup Yunanistan'ın da en büyük kiliselerinden biridir ve mucizeleriyle ünlüdür.

Pirgi Köyü
Evleri geometrik şekillerle süslenmiş sadece bu köye özgü desenlerle Pirgi köyü Sakız adasının en turistik köylerinden biridir. Meydan da bulunan ana kilise dışında, ara sokakta gizli kalmış bizans dönemine ait küçük kiliseyi de görmeden geçmeyin. 

Armolia Köyü
Seramikleriyle ünlü bir köy

Katarraktis Köyü
Ana yoldan az aşağıda kalan Katarraktis'e uğrayıp balıkçı teknelerine bakarak sakinliğin tadını çıkarın.

Olympi Mağarası
1 ile 5 milyon yıllık bir geçmişi olan bu mağara 1985 yılında incelenmeye başlanmıştır. En derin kısmı yer altında 55metredir. Gitmeden önce açılış saatlerini kontol edin.

Mavra Volia Plajı
Siyah volkanik taşlarıyla ünlü bu plaj özellikle öğleden sonra ve dalga olmadığına yüzmek için mükemmel oluyor. Plajın  sonunda yiyecek ve içecek ihtiyaçlarınızı temin edebileceğiniz küçük bir büfe var.

Komi Plajı
Sakız'da az bulunan kum plajlardan biri de Komi de. Mavra Volia'dan sadece 3km uzaklıkta. Plaja yakın yerlerde kafeler ve market mevcut.

Karfas Plajı
Sakız'ın eskiden beri bilinen en turistik kısmı Karfastır. Karfas plajı kumluk ve sığ denizi ile Avrupadan gelen turistlerin de tercihidir.
Karfas'a günübirlik gidebilir ya orada kalabilirsiniz. Otel ve pansiyon seçeneği çoktur. Plajdaki kafelere ve tavernalara ait güneşlenmek için şezlonglar var. Karşınız da Türkiye (Çeşme) nin manzarasıyla güzel bir gün geçirebilirsiniz.
Arabayla şehir merkezinden 10-15dakika mesafede. Otobüsle de ulaşım mümkün

Kampos Bölgesi
Zengin kesimin malikânelerinin olduğu bu yerleşim bölgesi ilk baharda portakal çiçekleri kokar. Malikânelerin çevrelenmiş olduğu yüksek duvarların ardında portakal, mandalin bahçeleri bulunmaktadır. Bu meyvelerden adanın kendi üretimi olan meyve sularını denemelisiniz. (Bakınız; Sakız'da yeme içme)


KUZEY KISIM

Agia Markella Manastırı
Adanın Azizesi Agia Markella'ya adanmış bu manastır, bir çok Ortadoks hıristiyanın uğrak yeridir.

Volissos Köyü
Adanın kuzey kısmında kalan en büyük yerleşim yeri. Köyde tavernalar ve kafeler dışında köyün tepesinde yer alan ortaçağ kalesi görmeye değer.

Lagada Köyü
Küçük bir balıkçı kasabası. Özellikle akşamları, deniz kenarındaki tavernalar yemek yiyenlere doluyor. Güzel bir atmosferi var.

Marmaro Köyü
Küçük bir sahil kasabası, deniz kenarında kafeler ve tavernalar var. Marmaro'nun sembolü haline gelen Kardamyla'lı denizcinin heykelini görebilirisiniz. Fakat, zamanınız kısıtlı ise burada fazla vakit kaybetmeyin.


GECE HAYATI
Merkezde sahil boyunca olan kafe görünümlü yerler, akşam belirli bir saatten sonra gece hayatının merkezi olurlar. Hemen hemen bütün mekanlarda yunanca ve ingilizce müzik çalar. Bazı mekanların teras katları da vardır. Yazın, Sakız da, gökyüzünü izleyerek de eğlenebilirsiniz.


ULAŞIM
Otobüsle ulaşım köylere gitmek için pek tavsiye etmiyorum. Hem çok seyrek hem de çok zaman alıyor.
Motorla ulaşım işe kimileri için yorucu olabilir çünkü Sakız adası büyük bir ada ve köyler arası mesafeler özellikle kuzey kısımda uzak. Adanın arka tarafında (batı) benzin istasyonları seyrek. Motorla da deneyimim olmasına rağmen, benim kişisel tercihim arabadan yana.


SAKIZ AĞACI
Adanın güney kısmı sakız köyleri olarak biliniyor. Sakız ağacı üretiminin çoğu bu bölgede yapılır. Yol boyunca bir çok sakız ağacı göreceksiniz.
Eğer Sakız'a yaz ayında giderseniz. Sakız ağaçları altındaki beyaz toz dikkatinizi çekecek. Bu beyaz toz sakız damlalarının toprağa düşüp kirlenmemesi için ağacın altına serpilir.


YEME İÇME & SAKIZ ADASI'NA ÖZGÜ ÜRÜNLER

Ouzo
Sakızın kendine ait çeşitli ouzoları var. Bunlardan en çok beğenilenler: Stupaki, Kakitsi ve Apalarina.
Hepsinin kendine özgü bir tadı ve sertliği var fakat bunu keşfetmeniz için ouzoya fazla su katmamaya özen gösterin. Her ne kadar Rakı ya benzese de suya boğulan ouzo özelliğini kaybediyor.

Mastello
Keçi ya da inek/koyun sütünden yapılan bir peynir. Izgarada kızartılıyor, üzerine limon sıkıp yiyebilirsiniz.

Sakız likörü
Bir çok değişik markanın ürettiği Sakız likörünü almadan önce, hediyelik eşya dükkânlarında tadıp, hoşunuza giden markayı keşfedebilirsiniz.
 
Kambos meyve suları 
Portakal, mandalin, limon. Denemeden dönmeyin.

Chios Birası
Sakız adasının kendi üretimi olup aroması bol bir biradır. Normal ve Dark olarak iki çeşittir.

Sakız suyu ve gazozu
İçinde damla sakızı olan bu su ve gazozu ilk deneme de beğenmeyebilirsiniz ama Sakız Adası'ndasınız bunu da denemeden dönmeyin ;)


TÜRKÇE
Son yıllarda türklerin yoğunlukla gittiği bir ada olduğu için artık Sakız'da türkçe reklam yapan yerler ve türkçe konuşanlar oldukça fazla. Yabancı dil korkunuz olmasın.

Not: Kolaylık olsun diye resimlerin sonuna, bahsettiğim yerleri işaretlediğim bir harita ekledim. 

İyi gezmeler  ☺👍💙

30 Haziran 2017 Cuma

Yunanca /Türkçe kelimeler - Τουρκικές / ελληνικές λέξεις

Yunanca öğrenmek zor olabilir ama şu yaz günlerinde Yunan adalarına yaptığınız ziyaretlerde size kolaylık sağlayacak bazı kelimeler aşağıdaki resimlerde :)

Simi (Sömbeki) Adası Yunanistan

Küçük sevimli bir ada. Türkiye'den tekneyle gelen türk turist sayısı oldukça yüksek. Deniz kıyısında tavernalar ve kafeler tipik bir yunan kasabası görünümü oluşturuyor. Kafa dinlemek için ideal.

Merkeze yürüyüş mesafesinde denize girmek mümkün. 

Deniz kenarı dışında Horio'ya çıkıp Simi'ye bir de tepeden bakmalısınız. Mesafeye göre çok uygun bir fiyata (taksi ile 4€) tepedeki köye çıkabilirsiniz. Manzara, gün batımı, yel değirmeni görmeye değer. Ayrıca az ilerleyince 1884 den kalan tarihi eczane binasını da göreceksiniz.

Panormitis:
Adanın güney kısmında kalan bir çok ziyaretçisi olan bir manastır. Manastır da iki tane müze bulunuyor. Bunlardan biri  bizans dönemine ait ikonlar ve eşyaları sergilerken diğeri de yöresel kültürü tanıtıyor.

Simi'nin karidesleri meşhur. Küçük boyda kabuklarıyla servis edilen karidesleri soymadan, limonlayarak yiyorsunuz. Ben pek beğenmedim ama sizde denemelisiniz :)

Simi ve adanın diğer kısımlarını görmek için 2-3 gün yeterli olacaktır. 

29 Haziran 2017 Perşembe

Rodos Yunanistan

Rodos Adası turist sektöründe en gelişmiş adalardan biri. Öyle ki merkezde yürürken mekan çalışanlarından her zaman bir 'yes please' dırdırı var. 

Adanın her yerinde türk turiste rastlayabilirsiniz.

Şehir merkezi 1500 yıllarında adayı yöneten şövalyelerin yaptırdığı yapıtlarla dolu. 

Ortada Osmanlı döneminden kalan bir cami dikkati çekiyor.

Görmeye değer yerlerden bazıları:
Şehirdeki Roloi isimli saat kulesi. Manzara güzel ve biletinize dahil (5€) bir de içindeki kafeden içecek alıyorsunuz.

Rodos'un nüfüsü 110.000 civarında olmasına rağmen köylerde pek fazla hareket yok.

Lindos: hem plaj hem bar tarzı bir tatil istiyorsanız Lindos mükemmel. Saint Paul's Bay de Antik Lindos Akropolinün manzarasında denize girebilirsiniz. 

Faliraki: Rodos merkezine yakın, plaja giderilebilecek turistik bir yerleşim.

Haraki: küçük bir plaj köyü. Tepede orta çağdan kalma kale harabeleri var (Feraklos Kalesi) eğer biraz ter dökmekte sıkıntı yok diyorsanız,  kaleden manzara görülmeye değer.  

Monolithos Kalesi eğer ortaçağ tarihine ilgi duyuyorsanız burayı görmelisiniz. İlginiz yoksa sadece manzarası için de görmeye değer bir yer.

Profitis İlias: uzun ve virajlı bir orman yolu fakat yolun sonunda zamanda geri gidiyor ve 1929 yılından beri hiç değişmemiş olan Elafos dağ otelini görüyorsunuz. Burada kahve yada yemek molası vermek mümkün.

Eleousa: ilk dikkat çeken binaların terkedilmiş olması. Korkmayın içeri girin ve dolaşın. Zaman yine geri akıyor.  İtalyanların adada hüküm sürdüğü 1912-1947 yıllarında yapılan italyan tarzı bina harabeleri içinde gizemli koridorlarda dolaşın.

Doğa ve yeşillik istiyorum diyorsanız:

Prasonisi: adanın güney ucunda bir Peninsula, sörf için ideal.

Petrulades Kelebek Vadisi, yeşillikler içinde bir doğa keşfi için.

Epta Piges: yeşillik doğa ve yürüyüş diyorsanız burası size göre. Nehir kıyısında kazlar ördekler kapkumbağa...
Biraz da macera olsun diyorsanız, dar yerlerden ve karanlıktan korkmuyorsanız nehir suyunun içinden aktığı 200metrelik tünelden geçin. Biraz ayaklarınız üşüyecek, karanlıkta bir şey göremeyeceksiniz. Ayaklarınızın altından akan suyla beraber yürümeye devam edin varış noktası görmeye değer.

Rodos şehir merkezinde binalar, müze ve tarihi şehrin sokaklarını gezmek için 2-3 gün yeterli.
Daha sakin yerler istiyorsanız yukarıda bahsettiğim köyler ideal. 
Araba kiralayıp bir kaç günü de adayı dolaşmaya ayırın. 

Son bir not: Tarihi merkezde yerler küçük taşlarla döşeli, ayakkabı seçerken iyi düşünün :)

28 Haziran 2017 Çarşamba

Kos Adası (İstanköy) Yunanistan

Yunanistan'ın Kos Adası. Küçük turistik bir ada. Adayı görmek için aracınız varsa 2-3 gün yeter de artar bile.
Antik çağın doktoru Hipokrat'ın burda yaşadığı söylenir.

Şehir merkezinde görebileceğiniz Osmanlı dönemine ait bir çok cami var.
Kos Adası'nda görülmeye değer bazı yerler:
Kos kalesi Neratzia Castle
Roman Agora
Asklepion Tapınağı
Pyli kalesi (uzun bir yürüyüşten sonra tepeye varıyorsunuz ama manzara buna değer)

Tigaki Gölü ve Zia köyü (özellikle gün batımında)

Kos' u bir gün içinde arabayla gezip görmek mümkün!
Adanın her yerinde plaj var fakat kumun ve denizin güzelliği tartışılır.